Güncel

Kendinizi kandırmayın!

Kendinizi kandırmayın!

Kandırılıyorsunuz!

Her söyledikleri yalan, her yaptıkları vatana ihanet.

Kendinizi kandırmayın!

Türkiye, en kötü zamanında bile düştüğü yerden kalktı. Yine her şeyi yener, kalkar ve ardından şahlanır.
Hayır, o kadar kolay değil, kalkmak artık o kadar kolay değil!
Hiç düşündünüz mü?
Niye?
Bu ülkenin ordusu bile kalmamıştı. Bugün hala bazı şahsiyetsizlerin idolü olan Osmanlı padişahı dahi İngiliz zırhlısı ile kaçmıştı. Ama bir mavi gözlü devin önderliğinde tüm vatan evlatları bir araya geldi ve yeniden dirildiler.
Bugün olur mu?
Hayır, olamaz!
Kendinizi kandırmayın, o lider bir daha gelmeyecek, onun ilkeleri yok edildi, o vatan evlatları artık yok. Aldığınız mirası çarçur ettiniz ve yok olmasına göz yumdunuz. Kusura bakmayın, eğer bunu hakaret kabul ediyorsanız, sonuna kadar sizin olsun.
İngiliz, Fransız, Alman’ın 100 yıl önce yok edemediği orduya kibrit suyu ektiler.
Truva atı olarak tarikatlarda yetiştirdikleri vatan hainlerini orduya yerleştirdiler.
Kozmik odasına girdiler, ülkenin en önemli sırlarını sattılar, dünyanın dört bir yanında gizli görevlerdeki vatan evlatlarının deşifre olmasına ve yok edilmesine yol açtılar.
Ne ordu kaldı ne okulları…

Sesiniz çıkmadı!

Övündüğünüz Osmanlının padişahlarının, harem dışında hiçbir şeyle ilgileri olmadığı için okur yazarı yüzde 1 bile olmayan ülkeye, dünyanın en iyi eğitim sistemlerinden birini getiren mavi gözlü dev adama inat eğitim sistemini bitirdiler.

Sesiniz çıkmadı!

Üniversite sınav sorularını, askeri okul sorularını, KPSS sorularını sattılar.
Üniversiteleri çiftliğe çevirdiler. Yöneticilerin aile efradı üniversitelere çöktü.
Her yere üniversite yaptıklarını söyleyip, örneğin öğretmenlik bölümlerinde yetiştirdiğin öğretmenleri tekrar sınava soktular ( KPSS ). Devlet üniversitelerinden mezun öğretmenine güvenmiyorsan ya üniversiten üniversite değildir ya da sen art niyetlisindir.
Üniversite eğitimini dünyanın en kötüsü haline getirdiler.

Sesiniz çıkmadı.

Adalet sistemini çökerttiler. Hukuk guguk oldu.
Çocuklara tecavüz ettiklerinde, bir kereden bir şey olmaz dediler, çocuğunda rızası varmış dediler.

Sesiniz çıkmadı.

Ülkenin en stratejik kurumlarını yok pahasına yabancılara sattılar. Adamlar içini boşalttı. Sistemleri bozdu. Ardından da kullanılmaz hale getirdi ve bırakıp gitti.

Sesiniz çıkmadı.

Yap, işlet, devret adı altında, devlet kefaletinde, devlet bankalarından verdikleri kredilerle bir yıllık ödenen paraya yapılacak yolları, köprüleri ve havalimanlarını 25 yıllık 25 kat fazlasına ödeme garantisiyle yandaşlara sattılar. Çocuklarınızın geleceğini satıp, borç batağına sapladılar.

Sesiniz çıkmadı.

Ülkeye 10 milyon yabancıyı sığınmacı adı altında doldurup, biz mazlumun yanındayız edebiyatı ile ülkenin demografik (nüfus) yapısını bozdular. Bazı bakanlar; elin arap, afgan, somalisi ile kendinin aynı soydan, aynı yerden geldiklerini iddia ettiler. Bunların birçoğunu oy verecek hale getirdiler.

Sesiniz çıkmadı.

Uğruna şehitler verdiğiniz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını para ile sattılar.

Sesiniz çıkmadı.

Ata tohumlarını yok edip, verimli tarım alanlarını inşaat çöplüğüne çevirdiler. Dünya da kendi kendine yeten tarıma sahip 3-5 ülkeden biriyken şimdi her şeyini ithal eden, Ayçiçek yağını ve buğdayını savaştaki Ukrayna’dan bekleyen bir ülke haline getirdiler.

Sesiniz çıkmadı.

Türkiye’de 1980 yılında 57 milyon küçükbaş, 13 milyon büyükbaş olmak üzere toplam 70 milyon canlı hayvan sayısı vardı. Aradan geçen kırk yılda nüfus 44 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşından 84 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı + 10 milyon arap ve afgana ulaşırken hayvan sayısında artış değil eksilme yaşattılar. Şu anda kimsenin güvenmediği Tuik bile toplam hayvan sayısını 70 milyon olarak açıklayamıyor.

Sesiniz çıkmadı.

Bu ülke küllerinden doğar diyorsunuz ya kendinizi kandırmayın.
Bu ülke için savaşmış gazinin, babasını şehit vermiş yetimin, bu devlete 25-30 yıl çalışmış emeklinin, asgari ücretlinin ve yüzde 30 işsizin, ne halt olduğu belli olmayan arap veya afgan kadar değeri yoksa hiçbir şekilde ayağa kalkamazsınız.

Bu söylediklerime umutsuzluk diyerek bana kızmayın.
Asıl size teslim edilen bağımsız ülkeyi çocuklarınıza ne halde teslim ettiğinizi düşünerek kendinize kızın!..

Sesiniz çıkmadı.

Hak ediyorsunuz!