Asgari Ücret ve İşçiyi Ezdirmeyen Bakan(!)
Asgari ücrete %15,03 zam yapmış ve net asgari ücret 2.324 TL olarak belirlenmiş.
Bakan (?) ve işveren temsilcileri çok memnun olmuşlar. İşçi temsilcileri kabul etmemiş ve çekilmişler.
Artık televizyon yayınları renkli olmasına rağmen yüzünde en ufak bir kızarma belirtisi olmayan bakan “Beklenen yılsonu enflasyon oranı yüzde 12 olarak ön görülmekteydi. Beklenen yılsonu enflasyon oranının üç puan artış sağlayarak, işçimizi enflasyona ezdirmeyeceğimizi sözümüzü tutmuş olduk.” dedi.
Adama pardon kadına sormazlar mı?
Devlet tüm vergi, ceza ve harç işlemleri için 2020 yılında kullanılacak yeniden değerleme oranını niye %22,58 olarak açıklanmıştır.
Yeniden değerleme nedir?
Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen ‘yeniden değerleme’ oranına Yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) esas teşkil eder. Çeşitli vergi ve harçlarla ilgili kanunlarda, vergi, harç ve ceza tutarlarının her yıl yeniden değerleme oranı kadar artması öngörülüyor.
Yani yalan bir enflasyon yaratacaksınız ardından da işçiyi ezdirmedik diyeceksiniz. Gerçi ezilecek işçi bile kalmadığı için doğrudur.
TUİK adı verilen kurumu kendilerine uygun hale getirmişler ve çok bilimsel bir biçimde çalışıyormuş. Bilimsellik dedikleri de yanmaz kefen tasarlama zekası. Gerçi nasıl çalıştığının bir değeri yok. Patronu ne isterse, onu söylüyor .Enflasyonu ölçümlemek için yaklaşık 4000 denek kullanıyormuşlar. Anlaşılan bu denekler kira ödemiyor, doğalgaz kullanmıyor; enflasyonu tespit içinde tenis topu, soğuk çay ve pike takımı benzeri yaşamsal gerekliliği olmayan anlamsız veriler kullanılıyor. Bu denekler, devlet lojmanlarında oturup, ısınma, elektrik, su için ödeme yapmıyor ve meclis lokantasında yedirilip içiriliyorsa enflasyon doğrudur ki büyük ihtimalle de bu ak denekler böyledir.
İşveren tarafı da çok memnunmuş. OHAL kapsamında Resmi Gazete’de yayımlanan 687 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’den (KHK) sermayeye teşvik çıktı; bu teşviklerin büyük bölümünün İşsizlik Sigortası Fonu’ndan, dolayısıyla işçinin parasından karşılanacağı açıklandı. Yeni KHK’ye göre işe alınacak her yeni işçi için, İşsizlik Sigortası Fonu’ndan işverenlere günlük 22,22 TL sigorta prim desteği sağlanacak. Bu kapsamda sağlanacak teşvik, 30 gün çalışan bir işçi için ayda 666,6 TL olacak.
13 milyar 680 milyon liralık İşsizlik Sigortası Fonu giderlerinin yüzde 43’ünü işverenlere yapılan teşvik ve destekler oluştururken işsizlerin ödenek olarak aldıkları miktar ise yüzde 27 seviyesinde kaldı.
İşveren mutlu olmakta haksız mı?
Ülke insanı ile hükümet arasında yaşanan tek kelime ile Stockholm sendromudur.
Stockholm Sendromu Nedir?
Bir insanın kendisini zora sokan, üzen koşulları kabullenmesi, benimsemesi hatta savunması, sıkıntıya sokan koşulları oluşturan nedenleri görmemesi, ezilmesine rağmen ezenin yanında yer alması olarak da tanımlanabilen Stockholm Sendromu; rehinelerin, kendilerini esir alanların duygularını anlama durumuna gelmeleri ve daha sonrasında suçlulara yardımcı olmaya çalışmaları ve sonunda özdeşim kurmaları halidir.
Stockhol Sendromuna adını veren Olay:
Stockholm Sendromu, ilk kez 1973 yılında yaşanan bir olaydan ismini almaktadır. İsveç’in başkenti Stockholm’ da yaşanan olayda, banka soyguncusu tarafından 6 gün boyunca rehin tutulan banka görevlisi bir kadın duygusal olarak suçluya bağlanır. Hastalık ilk defa Psikiyatr Bejerot tarafından tanımlanmıştır. Olay 23 Ağustos 1973 günü Stockholm’de soyguncular bir bankayı soymak için basarlar, bankada 4 banka görevlisini 6 gün boyunca 131 saat rehin tutarlar. Soyguncular, rehinelere iyi davranır aralarında iyi ilişkiler oluşur. Polisin bankaya operasyon düzenleyeceğini fark eden rehineler, soyguncuları uyarırlar. Rehineler olay sonrasında yakalanan soyguncular aleyhine ifade vermekten kaçındıkları gibi, soyguncuların avukatlık ve savunma giderlerini karşılamak için aralarında para toplarlar. Günün gazeteleri bu olay üzerine ‘ soyguncular bankadan para çalamadılar, ama bazı insanların kalbini çaldılar’ diye manşet atar. Rehinelerden Stockholm Sendromu2na yakalanan bir görevli serbest kaldıktan sonra nişanlısını terk ederek, banka ilgi duyduğu banka soyguncusunun hapisten çıkmasını bekler ve onunla evlenir.
Bu halk bu sendromdan kutulamadığı sürece bir sonraki seçimde yine …
Asgari ücret falan hikaye, ne hak ediyorsan onu yaşatıyorlar.
Bu arada yarın bir ses gelebilir.
“ Jest yaptım.”
Balık diktatörlüğünün unutkan balıkları da üç kuruşa hemen her şeyi unuturlar…