Dünya Kadınlar Günü Kutlu olsun mu?
08 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü…
Türkiye de insanlığın yok olmadığı yıllarda kadınlar gününü kutlarken burun kıvıranlar…Emekçi deyince kominist dediler.Çalışan kadına tepki duyup, evdeki beş çocuğa bakan eşlerini sanki boş oturuyormuş gibi aşağıladılar.Annelerini kutsal görüp, karılarını dövdüler.O dövülen kadınlarda oğullarına ne anlattılarsa gelinlerinin dövülmesine ön ayak oldu ve göz yumdular.Kadın haklarının ilk verildiği ülkelerden birinde yaşarken; o hakları, kadınların elinden almak için her yolu denediler. Hatta buna dini de alet ettiler…
Nasıl bir toplum mu oluyoruz? Çok geriye gitmeyelim…
2018’in ilk ayında erkekler tarafından 28 kadın öldürüldü. 147 çocuğun istismara maruz bırakıldığı Ocak’ta 25 kadına da cinsel şiddet uygulandı. Son 10 yılda 2337 kadın şiddet görerek hayatını kaybetti.
Nasıl bir toplum mu oluyoruz?
Diyarbakır’da 14 yaşındaki zihinsel engelli kız çocuğuna tecavüzden 43 yıla kadar hapisle yargılanan 22 sanıktan hiçbiri tutuklu değil.
Elazığ’ın Karakoçan İlçesi’ne bağlı bir köyde yaşayan S.A. 8 yaşındaydı. Yedi yıl boyunca yüzlerce kez 20 erkeğin tecavüzüne uğradı. 15 yaşına kadar derdini kimseye anlatamadı. Annesi bile onu suçladı.
İşitme engelli 14 yaşındaki Z.K. beş kişinin istismarına uğradı. Z.K.’nın teşhisine rağmen zanlılar serbest bırakıldı. Konunun Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ’e dahi iletilmesine rağmen küçük kız ‘koruma altına’ alınmadı. O dönemde tekrar tecavüze uğradı ve hamile kaldı. Halen tedavi gören Z.K.’nın kürtaj sınırını aştığı ve bu işlem için mahkemeden karar beklendiği öğrenildi.
26 kişinin tecavüzüne uğrayan 13 yaşındaki kızla ilgili davada kızın “her şeyi bilerek ve rızasıyla” yaptığı iddiasıyla sanıklara büyük ceza indirimi yapan mahkemenin kararı için Yargıtay “kararın onanması” önerisinde bulundu.
8 yaşından 17 yaşına kadar babasının cinsel istismarına maruz kaldı. Annesi önce ona inanmadı, yaşanılanlara şahit olduğunda ise ‘Gebe mi kaldın sanki? Ne var bunda bu kadar büyütecek?’ dedi. Durumdan haberden olan akrabalar, okulundaki öğretmenler hepsi istismarı örtmek için çabaladı…
Elazığ’daki Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na bağlı Harput Bakım, Sosyal ve Rehabilitasyon Merkezi’nden kaçıp jandarmaya sığınan S.E., B.E., E.K ve E.A. adlı 4 kız çocuğu, ifadelerinde merkezde cinsel taciz ve şiddete maruz kaldıklarını söyledi. İddia üzerine inceleme başlatan jandarma, merkeze rehabilite amacıyla getirilen kız çocuklarının, 2007-2013 yıllarında cinsel istismar, taciz ve şiddete maruz kaldığı bilgisine ulaştı. Zonguldak’ın Devrek ilçesinde yaşayan ve eşinden şiddet gördüğü gerekçesiyle evden kaçan N. U. oğlu S. U. tarafından öldürüldü.
Adana’da kendisini kemerle döven kocası cezaevine girip hakkında da 10 yıla kadar hapis istenince genç kadın çok mağdur olduğunu belirterek, “Ben kocamı affettim, devlet de affetsin” Kadınlardaki ‘Kocam döver de sever de’ düşüncesi şikâyetçi olursam, birileri karışırsa kocam beni daha çok döver korkusu var. Ya da boşanmak istemiyor.…
Bütün bunlar yaşanırken erkekler olarak insanlığımızdan utanmamız gerekiyor da kadınlarımız, “vah vah, çok üzüntü verici veya bir şeyler yapmak lazım” demekten başka ne tepki veriyor. Hem kadınlar hem erkekler, alış verişteki etkinliklerini, dizi ya da maç seyrederken gösterdikleri kararlılıklarını veya dizileri yayından kaldırıldığında verdikleri tepkilerini kadın, daha doğrusu insan hakları için verseler bu önemli günü kutlamak için yüzümüz olabilirdi. Şov amaçlı kutlamalar yapılıyor. Sonuç, her şey kötü ama kadınlar erkekler daha doğrusu körler sağırlar birbirini ağırlıyor…
Bir de bilmek isterseniz diye Dünya Kadınlar Gününün gerçek hikâyesi…
8 Mart 1857 tarihinde ABD’nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle greve başladı. Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda 129 kadın işçi can verdi.26-27 Ağustos 1910 tarihinde Danimarka’nın Kopenhag kentinde 2.Enternasyonale bağlı kadınlar toplantısında (Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı)yapıldı. Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin, 8 Mart 1857 tarihindeki tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına 8 Mart’ın Dünya Kadınlar Günü olarak anılması önerisini getirdi ve öneri oybirliğiyle kabul edildi.1921’de Moskova’da gerçekleştirilen 3. Uluslararası Kadınlar Konferansında (3. Enternasyonal Komünist Partiler Toplantısı) adı da “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” olarak belirlendi. Birinci ve İkinci Dünya Savaşı yılları arasında sosyalizmin yayılmasından çekinen bazı ülkelerde anılması yasaklanan Dünya Kadınlar Günü, 1960’lı yılların sonunda Amerika Birleşik Devletlerinde gerçekleşen çeşitli gösterilerde anılmaya başlanmasıyla Batı Bloku ülkelerinde daha güçlü bir şekilde gündeme geldi. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 16 Aralık 1977 tarihinde 8 Mart’ın “Dünya Kadınlar Günü” olarak anılmasını kabul etti.
Şimdi düşünelim. Dünya Emekçi Kadınlar Gününü kutlayalım mı?